Bir çocuğun mutsuz olduğunu görmeye tahammül etmek zordur. İster bir evcil hayvanın ölümü için ağlıyor, ister patlayan bir balon için ağlıyor olsun, içgüdüsel olarak o çocuğun hemen daha iyi hissetmesini sağlamak isteriz.
"Duygusal Çeviklik" kitabının yazarı psikolog Susan David, birçok ebeveynin yanlış anladığı yerin bu nokta olduğunu söylüyor. Bir çocuğun tekrar mutlu olmasına yardım etmek ebeveyn ve çocuk için geçici bir rahatlama sağlayabilir, ancak uzun vadede çocuğa katkı sağlamaz.
David, "Çocukların duygu dünyalarını nasıl yönettikleri, onların yaşam boyu başarıları için çok önemlidir." diyor.
Araştırmalar, öğretmenlerin okul öncesi çocuklara sınıfta duygularını yönetmeyi öğrenmelerine yardımcı olduklarında, çocukların duygusal bir durumla karşılaştıklarında daha iyi problem çözücüler haline geldiklerini ve göreve dayanan öğrenmelere daha iyi uyum sağlayabileceklerini gösteriyor. Ergenlerde "duygusal zekâ" veya duyguları tanıma ve yönetme becerisi, stresli durumlarla başa çıkma becerisinin artması ve daha fazla özgüven ile ilişkilidir. Bazı araştırmalar duygusal zekâ eksikliğinin depresyon ve anksiyete belirtilerini teşhis etmek için kullanılabileceğini öne sürüyor.
Dr. David, duygusal becerilerin metanet ve dayanıklılık gibi niteliklerin temelini oluşturduğunu söylüyor ancak bir çocuğun olumsuz bir duyguyu tam olarak deneyimlemesine izin vermek yerine ebeveynler genellikle Dr. David'in "duygusal helikopterlik" olarak tanımladığı şeyle yanıt verirler.
Basmakalıp sözlerimiz, tavsiyelerimiz ve fikirlerimizle "çocuğun duygusal alanına adım atarız" diyor David. "Ya duyguyu ya da altında yatan sorunu hafife alarak çözüm için hemen harekete geçmek gibi pek çok yaygın ebeveyn stratejisi, çocuğun kendine nasıl yardım edeceğini öğrenmesi konusunda başarısızlıkla sonuçlanır."
Dr. David, bir çocuğun olumsuz bir duygunun üzerine giderek o duygunun geçip gitmesine izin vermek ve çocuğun yoluna devam edebilmesi için dört pratik adım sunar - hisset, göster, tanımla, bırak gitsin.
Hisset. Duyguları hissetmek basit bir şey gibi görünse de, birçok aile olumsuz duyguları uzaklaştırmaya odaklanır. "'Üzülme, kızma, kıskanma, bencil olma' dediğimizde, çocuğu duygularının gerçekliği içinde göremiyoruz." diyor. "Çocuğunuzu kendi duygusal dünyasına sahip, duyarlı bir kişi olarak görün ve onaylayın."
Göster. Benzer şekilde, pek çok ailede Dr. David'in adlandırdığı duygularla ilgili kurallar vardır: gösterilmeleri kabul edilebilir olanlar ve gizlenmesi gerekenler. "Hep 'erkekler ağlamaz', 'burada öfkelenmiyoruz' veya 'boşver gitsin' gibi ifadeler kullanırız." "Bunu iyi niyetle yaparız ancak böyle yaparak duygulardan korkulması gerektiğini öğretiriz."
Tanımla. Dr. David, duyguları tanımlamanın çocuklar için kritik bir beceri olduğunu söylüyor.
"Strese karşı öfkeyi veya hayal kırıklığını tanımayı öğrenmemiz gerekiyor." diyor. Çok küçük çocuklar bile kızgın mı, üzgün mü yoksa sinirli mi, endişeli mi veya korkmuş mu olduklarını tayin edebilirler. David, "Duyguları tanımlamak, empati kurma becerimizin de merkezinde yer alır. 'Sence falan kişi ne hissediyor, nasıl hissediyor? Yüzü sana ne anlatıyor?' diye sorun." diyor.
Çocuklar büyüdükçe duygusal karmaşıklıklar hakkında daha fazla konuşabileceğimizi ekliyor sözlerine. "Aynı anda heyecanlı, endişeli ve sinirli olabiliriz ve diğer insanlardaki böylesi hisleri de fark etmeyi öğrenmemiz gerekir."
Bırak gitsin. En zor duygular bile sonsuza kadar sürmez. Dr. David, çocuğunuzun bunu fark etmesine yardım etmenizi öneriyor. "Üzüntü, öfke, hayal kırıklığı gibi duyguların bir değeri vardır ama aynı zamanda da geçip giderler. Duygular gelip geçicidir ve biz onlardan daha güçlüyüzdür. 'Üzüntünün bana hissettirdiği bu. Geçtikten sonra hissettirdiği şey bu. Geçip gitmesine yardımcı olan şey ise buydu.' diyerek anlatın." diyor.
Bununla birlikte, benzer bir deneyim yaşadığımız her seferinde aynı duyguyu hissetmediğimizi hatırlamalarına da yardımcı olabiliriz. Bir duyguyla ilk kez karşılaştığımızda, bu en korkutucusudur. Bir partide veya bir fen dersinde çok fazla endişe duyabiliriz ancak bir dahaki sefere farklı bir deneyim yaşayabiliriz.
Dr. David, "İnsanlar olarak duygular üzerine bu hikâyeleri yaratmakta üstümüze yok." diyor. "'Arkadaş edinme konusunda iyi değilim. Matematikten anlamam.' Bunlar sabit durumlar değildir, yalnızca duygular ve korkulardır. İnsanlar ve şeyler değişir."
Son olarak David, çocuğunuzun o duyguyu yeniden tecrübe etmeyi planlamasına yardımcı olmanızı tavsiye ediyor. "Bu durumda nasıl olmak istiyorsun?” "Bunun senin için önemi ne?" diye sorun diyor. Çocuklar nasıl hissettikleriyle değil, bir duyguya nasıl tepki verdiklerini öğrenmeye başladıklarında kendilerini daha güçlü hissederler.